Serebrumun iki serebral yarımküreden oluştuğunu ve sol yarımkürenin bedenin sağ tarafını, sağ yarımkürenin ise sol tarafını kontrol ettiğini daha önce ifade etmiştik. Normal insanlarda yarımkürelerden birindeki bilgi anında diğerine aktarılır. Bu aktarım CORPUS CALLOSUM adı verilen geniş bir sinir lifleri bağlantısıyla yapılır. Bu bağ kesildiğinde, ki buna bölünmüş beyin denir, neler olduğuna bakmadan önce beynin bir bütün olarak nasıl işlediğine bakalım.
Sol yarımküre bedenin sağ tarafını, sağ yarımküre ise bedenin sol tarafını kontrol eder. Sol yarımkürede konuşma merkezi yer alır. Gözler doğrudan ileriye sabitleştiğinde, bu sabitleşmenin solundaki görüntü hayali her iki gözden beynin sağ tarafına gider, sabitleşmenin sağındakiler ise sol tarafına gider. Böylece her iki yarımküre yazı yazan elin normal işleyişini gösteren görsel sahanın yarı görüntüsüne sahiptir. Normal bir beyinde bir yarımküreye giden uyaran diğer yarımküreye corpus callosum tarafından çok hızlı bir şekilde iletilir, dolayısıyla beynimiz tek bir birim gibi iş görür.
Roger Sperry ikiye ayrılmış beyin üzerine yaptığı araştırmasıyla 1981'de Nobel ödülünü kazanmıştır. Kurduğu test düzeneklerinde birinde Sperry, beyin-ayırma ameliyatı geçirmiş bir erkek deneğin ellerini deneğin göremeyeceği şekilde gizlemiş ve bir perde önüne oturtmuştur [-> şekil]. Deneğin bakışları perdenin ortasında yer alan bir noktaya sabitleştirilmiş ve perdenin sol tarafına saniyenin 1/10'i kadar bir süre fındık kelimesi yansıtılmıştır. Bu görsel imajın bedenin sol tarafını kontrol eden beynin sağ tarafına gittiğini unutmayın. Denek sol eli ile görüntüden gizlenen nesnelerden fındığı alabilir fakat denek deneyciye perdede gözüken kelimenin ne olduğunu söyleyemez çünkü konuşma sol yarımküreye bağlıdır ve fındığın görsel hayali bu sol tarafa aktarılmamıştır. Fakat görüntü imajının saniyenin onda biri için yansıtıldığını unutmayın, eğer daha uzun süre için yansıtılırsa bu beyin ameliyatı geçirmiş denek gözlerini oynatabilme imkanı bulacağından "fındık" kelimesi sol yarımküreye de yansıtılmış olacaktır yani bilgi her iki yarımküreye de gidecektir. İşte bu sebeple corpus callosum'un kesilmesi sonucu ortaya çıkan bu eksiklik deneğin günlük hayatındaki faaliyetlerini etkilemez.
(Resimde gösterilen deney anında sağ beyne gitmiş bilgi "fındık" değil de "anahtar"..)
Kaynak: Psikoloji, Zihin Süreçleri Bilimi. Sibel Ayşen ARKONAÇ
~
...
Yetmezmiş gibi, kendi kendimize anlattığımız hikâyelerin pek çoğu da, kafamızda gerçekten olup bitenleri ifade etmekten uzaktır. Beyin hasarlı hastalar üzerinde yapılmış meşhur araştırmalardan biri, bu durumu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Hastalar ağır epilepsi yüzünden tedavi görmüş ve beyin kortekslerinin sağ ve sol yarıları, nöbetlerin bir taraftan diğerine yayılmasına engel olmak için cerrahi müdahaleyle birbirlerinden ayrılmıştır. Bu da, beynin sol ve sağ yanlarının, diğer tarafın ne yaptığından tamamen habersiz olması demektir.
Bir deneyde, bilimciler hastanın beyninin konuşmayla ilgili merkezlerin yer aldığı sol tarafına bir tavuk ayağının fotoğrafını ve konuşma üretme yetisine sahip olmayan sağ tarafına da karlı bir manzara fotoğrafı gösterirler. Başka bir dizi fotoğraf arasından, daha önce gördükleriyle ilgili bir fotoğraf seçmesi istendiğinde, hasta doğru tercihte bulunup, beynin sağ yarısı tarafından kontrol edilen sol eliyle bir kürek ve beynin sol yarısı tarafından kontrol edilen sağ eliyle de bir tavuk resmi seçer. Neden bu fotoğrafları tercih ettiğini açıklaması istenildiğinde, hasta: "Oo, çok kolay" der; "tavuk ayağı ve tavuk birbirlerini tamamlar ve kümesi temizlemek için de bir kürek gerekir." Bu deney sonucunda, bilimciler beynin sol yarısının, o an tam olarak neler olduğunu kavrayamıyor olmasına rağmen, dünyada olup bitenleri anlamlandırmakla görevli bir "yorumlayıcı" barındırdığı sonucuna vardı.
...
Beyninize Hoş Geldiniz adlı kitaptan..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder