Bir gün Nasrettin Hoca komşusundan bir kazan ister. İşini bitirdikten sonra kazanın içine küçük bir tencere koyarak komşusuna iade eder. Kazan sahibi ayrıca içinde bir tencere görünce şaşırır ve Hoca'ya:
- Bu nedir?
diye sorar. Hoca:
- Kazanın doğurdu komşu!
der. Komşusu kazanın doğurduğuna pek memnun kalır ve tencereyi de kullanmaya başlar. Yine bir gün Hoca'ya kazan lazım olur, komşusuna giderek ister, komşu kazanını memnuniyetle Hoca'ya verir. Fakat aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen kazan geri gelmez. Kazan sahibi Hoca'nın evine giderek kazanını istemeye karar verir. Hoca'nın evine gelerek kapısını çalar. Hoca pencereden bakar. Komşusu olduğunu görünce hemen kapıyı açar ve:
- İsteğin nedir komşum?
der. Komşu birkaç gün evvel Nasrettin Hoca'ya verdiği kazanı iade etmesini rica eder. Hoca cevap olarak:
- Sen sağ ol, kazan öldü!
der. Komşu şaşkınlıkla Hoca'nın yüzüne bakar ve ona:
- Hoca efendi, hiç kazan ölür mü?
diye sorar. Hoca, büyük bir ciddiyetle komşusunun yüzüne bakar ve ona:
- Kazanın doğurduğuna inanırsın da, öldüğüne neden inanmazsın! cevabını verir.
- Bu nedir?
diye sorar. Hoca:
- Kazanın doğurdu komşu!
der. Komşusu kazanın doğurduğuna pek memnun kalır ve tencereyi de kullanmaya başlar. Yine bir gün Hoca'ya kazan lazım olur, komşusuna giderek ister, komşu kazanını memnuniyetle Hoca'ya verir. Fakat aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen kazan geri gelmez. Kazan sahibi Hoca'nın evine giderek kazanını istemeye karar verir. Hoca'nın evine gelerek kapısını çalar. Hoca pencereden bakar. Komşusu olduğunu görünce hemen kapıyı açar ve:
- İsteğin nedir komşum?
der. Komşu birkaç gün evvel Nasrettin Hoca'ya verdiği kazanı iade etmesini rica eder. Hoca cevap olarak:
- Sen sağ ol, kazan öldü!
der. Komşu şaşkınlıkla Hoca'nın yüzüne bakar ve ona:
- Hoca efendi, hiç kazan ölür mü?
diye sorar. Hoca, büyük bir ciddiyetle komşusunun yüzüne bakar ve ona:
- Kazanın doğurduğuna inanırsın da, öldüğüne neden inanmazsın! cevabını verir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder