Loading

8 Haziran 2012 Cuma

Özgürlüğün Emsalsizliği


Özgürlük aynı zamanda bütün değerlerin anası olarak da emsalsizdir. Dürüstlük, sevgi ya da cesaret gibi değerleri ele alırsak, garip bir şekilde bunların özgürlüğün değerine paralel tutulamayacağını görürüz. Diğer değerler, değerlerini özgür olmaktan alırlar, hepsi özgürlüğe bağımlıdırlar.

Sevginin değerini ele alın. Bir kimsenin sevgisine, eğer bu sevginin belli bir ölçüde özgürce verilmemiş olduğunu bilirsem, nasıl değer verebilirim? Sevgi denilen şey sadece bir bağımlılık ya da tekdüzelikten nasıl korunabilir? Jacques Ellul "Çünkü sevgi, ancak somut özgürlük içinde biçim bulur" diyor. "O özgür bir insanı sevgiye götürür, çünkü sevgi hem öbürünün umulmadık keşfi, hem de onun için bir şeyler yapmaya hazır oluştur."

Ya da dürüstlük değerini alın. Ben Franklin, sözde etik ilkesinde "Dürüstlük en iyi politikadır" diye ilan etmektedir. Ama o en iyi politika ise hiç de dürüstlük değil, sadece iyi bir iştir. Eğer birisi ortaklığın maddi çıkarlarına karşı hareket etmekte özgür olursa, dürüstlüğün otantik değeri budur. Özgürlük ön koşulu olmaksızın dürüstlük etik karakterini yitirir. Cesaret de, eğer buna zorlanmakta olan birisi tarafından gösterilirse değerini yitirir.

Böylece özgürlük, bir değer olmaktan daha fazla bir şeydir: O, değerlendirme olasılığından önce gelir, değerlendirme kapasitemizin temelidir. Özgürlük olmaksızın adını hak eden hiçbir değer yoktur. Kamu yararı ve kişisel onurun böylesine ayrıştığı, değerlerin feda edildiği bu çağda, kendimizi toparlamamız -eğer bunu başarmak zorundaysak- bütün değerlerin kaynağı olan bu şeyle, özgürlükle uzlaşmamıza bağlıdır. Bunun için özgürlük, psikoterapinin amacı olarak çok önemlidir; hastanın, hangisi olursa olsun değer geliştirmesi, otonomiyi algılaması, kendi gücü ve olanaklarını hissetmesi hep terapide ulaşacağını umduğu özgürlüğe dayalıdır.

Rollo May, Özgürlük ve Kader. Sf 10-11.
Başka bir alıntı için: Hastalıkta ve Sağlıkta Özgürlük ve Kader

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder