"Araştırmacıların belgelerin ve metinlerin mümkün olabildiğince orijinallerini görmeleri ve kullanmaları gerekir. Belgeler, birçok kez değişik metinlerde orijinalinden farklı şekilde yer alabilir. Metinler, kısaltılmış ya da değiştirilmiş olabilir. Bu, muhakkak kötü niyetle yapılmamış da olabilir. Gerçi bu da olmayacak bir ihtimal değildir."
...
"Araştırmacılar, ilk elden malzemeye rağbet etmeli ve olabildiğince özgün metinleri kullanmalıdırlar. Kitaptan kitaba, metinden metine aktarmalar kolaydır, fakat bazen yanıltıcı olabilir. Hele metin analizine soyunan araştırmacıların, özgün olmayan metinlerin değerlendirilmesine ayırdıkları zamana yazık olacaktır!"
...
"Dolayısıyla, ilk yapılması gereken, anıların sahih olup olmadığını, gerçekten de yazarı tarafından kaleme alınmış olup olmadığını saptamaktır. Sahte anıları dikkatle ayıklamak sanıldığından daha zor olabilir. Sahteliğini keşfetmek de ayrı bir dikkat ve uzmanlık ister."
...
"Fakat sade yazı üzerine kurulan anılar, sorunlu olmayı sürdürebilirler. Artık her şey, onu yayına hazırlayanların ferasetine kalmıştır. Her zaman iyi sonuçlar da alınmayabilir. Bu, yayına hazırlayanların niyetinden bağımsızdır. Özensizlik, imkânsızlık, dikkatsizlik, yanlış anlamalar, kolaycılık, siparişi yerine getirme kaygısı, matbaa aşamasındaki yanlışlıklar, denetim yoksunluğu, mürettip hataları, nihayet basım kaygıları, bütün bunlar, yayına hazırlayanların niyetlerinden bağımsız faktörlerdir ve her zaman gündemin ayrılmaz bir parçasını oluştururlar. Nihayet, elbette metni hazırlayanların öznel niyetleri her zaman özlenen düzeyde olmayabilir. Bütün bunlar metnin kaderini belirler."
...
Cemil Koçak'ın Geçmiş Ayrıntıda Gizlidir
kitabının ilk bölümünden..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder