Loading

1 Ağustos 2011 Pazartesi

NLP'de "Ayak Uydurma"


Beden dilinde, ses tonunda ve kullanılan sözcüklerde uyum sağlamak ve diğerlerinin inanç ve değerlerine saygı duymak, NLP'de "ayak uydurma" olarak anılır. Bu, bir başka kişiyi kendi dünyanıza sokmaya çalışmaktansa, onun dünyasına girme esnekliğine sahip olmaktır. Bir arkadaşınızla yürürken, sizin hızınıza yetişmesi için ısrar etmek yerine, onun yanında gittiğinizi hayal edin. Bu süreçte kendi özvarlığınızı veya inanç ve değerlerinizi kaybetmezsiniz. Tam tersine, iyi ayak uydurabilmek için güçlü bir benlik anlayışınız olması gerekir. 

Ayak uydurmak, köprü kurmaktır. Bunu yaptığınızda, diğer kişiyi başka olanaklara taşıyabilirsiniz. Söz gelimi, öfkeli veya üzgün birine bedensel uyum gösterdiğinizde, onun için önemli olan şeyi dikkate almış olursunuz, dolayısıyla o da artık yaşadığı deneyimin geçerliliği üzerinde daha fazla durmaya gerek duymayacak ve etkileşime hazır hale gelecektir. Daha sonra sesinizi yumuşatarak ve beden duruşunuzu değiştirerek, onu sakinleştirebilirsiniz. Önce ayak uydurup uyumu oluşturmadan, o kişiye öncülük edemezsiniz. 

Joseph, gitar öğretmenliği yaparken, yeni öğrencisi olan beş yaşındaki bir kız çocuğuyla tanıştı. Babası onu bir deneme dersi için getirmişti. Çocuk öğrenmeyi istemesine rağmen, korktuğu ve utandığı çok açıktı. Tek bir söz bile edememişti. Joseph'in tek yapabileceği, konuşurken kızın nefes alışını ve genel beden hareketlerinin hızını ve ritmini aynalamaktı. Yavaş yavaş daha ağır nefes almaya başladı. Kızın nefes alışı da yatışmış ve biraz da olsa konuşmaya başlamıştı. Joseph daha sonra gitarla ilgili kızın kendi sözcüklerini kullanarak, onunla aynı ses yüksekliğiyle konuştu. Küçük kızın sesi artık daha güçlü hale geldi. Açıldı. Başlangıçta zor gözükmüş olsa da, ders başarıyla sonuçlanmıştı.


"NLP'nin İlkeleri" adlı kitaptan..
Joseph O'Connor & Ian McDermott..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder