Terapistlere, onların belirli niteliklere sahip oldukları inancıyla gideriz; sevecenlik, anlayış, duyarlılık, sıcak yakınlık, doğruluk ve bütünlük. Fakat, herhangi bir kimsenin bu yeteneklere sahip olduğuna neden inanmak zorundayız? Bu yetenekler kazanılabilir mi?
Freud, kazanılabileceğini düşünmüş ve psikoterapistlerin çoğunluğu tarafından kabul görmüştür. Fakat, bu eğilimler nasıl kazanılır? Bunlar, sınıfta, bir "eğitim programı" sırasında mı kazanılır? Hatta, az da olsa bu yetenekler öğretilebilir mi? Örneğin, dinlemek yeteneğini kazanabilir miyiz? Bu yeteneklerin kazanılabileceğini varsaysak bile, kazanılmış olup olmadığına kim karar verecek? Müstakbel hasta, terapistin gerçekten de bu niteliklere sahip olduğunu nasıl anlayacak?
Freud, kazanılabileceğini düşünmüş ve psikoterapistlerin çoğunluğu tarafından kabul görmüştür. Fakat, bu eğilimler nasıl kazanılır? Bunlar, sınıfta, bir "eğitim programı" sırasında mı kazanılır? Hatta, az da olsa bu yetenekler öğretilebilir mi? Örneğin, dinlemek yeteneğini kazanabilir miyiz? Bu yeteneklerin kazanılabileceğini varsaysak bile, kazanılmış olup olmadığına kim karar verecek? Müstakbel hasta, terapistin gerçekten de bu niteliklere sahip olduğunu nasıl anlayacak?
Jeffrey Masson'un Psikiyatrinin Zorbalığı kitabının arka kapağından..
"I'd written a whole series of books about psychiatry, and nobody bought them. Nobody liked them. Nobody.
Psychiatrists hated them, and they were much too abstruse for the general public.
It was very hard to make a living, and I thought, 'As long as I'm not making a living,
I may as well write about something I really love: animals.'"
Psychiatrists hated them, and they were much too abstruse for the general public.
It was very hard to make a living, and I thought, 'As long as I'm not making a living,
I may as well write about something I really love: animals.'"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder