Loading

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Mağduriyet & Mağduriyet

Ken Wilber'in Boomeritis adlı kitabından, sf 224-238
~

"Size Derek Van Cleef'i takdim edeyim," dedi Hazelton. "Dr. Van Cleef bize Johannesburg, Güney Afrika'dan katılıyor. Orada, ırkçılık karşıtı hareket üzerindeki çalışmaları onu, sorunun hem liberal hem de muhafazakar yaklaşımlarının yetersizliğine ikna etmiş. Derek bizi bu inanılmaz maceraya sürükleyecek!"

Van Cleef kürsüye doğru yürüdü. Dikkat çekici bir figürdü. Çok yakışıklıydı; bembeyaz teninden simsiyah saçlar uzanıyordu; şahin gibi bir burnu, kemikli bir yüzü ve zarif, neredeyse şık bir yürüyüşü vardı. Böyle uzaktan bile etrafa yaydığı samimiyeti olmasaydı bir film yıldızı olabilirdi, ama bu ışıkla Hollywood'daki umutları söndürürdü.
...

Ağzından çıkan ilk sözcükler, "Boomeritisi olan her insan yüzüncü maymundur," oldu.

14 Ağustos 2012 Salı

Çelişkiler

Her dinî geleneğin ister kendi içinde isterse öteki geleneklerle kendi arasında olsun, hiçbir ciddi ve gerçek çelişki ya da uyuşmazlığı olmayacağını biliyoruz. Çünkü bütün hepsinde tek bir hakikatin değişik ifadeleri vardır. Şayet birisi, orada zahirî çelişkiler gördüğünü sanacak olursa, geleneksel öğretilere eksiklik yüklemek yerine, orada iyi anlayamadığı veya eksik anladığı bir şeyin olduğunu kavraması gerekir basit olarak, çünkü bu sanılar bizzat kendi düşünce yetersizliğinden kaynaklanmaktadır.

René Guénon, İslâm Maneviyâtı ve Taoculuğa Toplu Bakış, sf 84